8.sınıf Adım Adım Yayınları Fen Bilimleri Dersi 4. Ünite Madde ve Endüstri sorularından birisi. Soru şu şekilde:
Araştıralım sunalım (sayfa 87)
- Geçmişten günümüze periyodik sistemin oluşturulma süreci nasıl ilerlemiştir?
Kütüphanedeki kitapların düzenli olması kolay bulunmasını sağlarken periyodik sistemde elementlerin sıralanması da kolaylık sağlar. Bilim insanları elementleri öncelikle atomlarının büyüklüklerine göre sıralamışlardır. Alman Kimyacı Wolfgang Döbereiner bazı elementleri üçerli gruplandırdı. İngiliz Kimyacı John Newlands elementleri sekizli gruplara ayırdı.
Rus Bilimci Dimitri Mendeleyev’e atom kütlesi artışına göre yatay sıra oluşturdu. Yatay sıradaki elementlerin benzer özellikler gösterdiğini belirledi. Mendeleyev benzer özelliği kütle ağırlığına bağlarken İngiliz fizikçi Henry Moseley benzer özelliklerin atom numarasına bağlı olduğunu bulmuştur.
Fransız bilim adamı A. E. Beguyer de Chancourtois’e İlk periyodik tabloyu oluşturmuştur. Silindirin çevresine 16 kütle birimleri yerleştirerek element ve iyonları buraya oturttu. Özellikleri benze olan elementler bu silindir üzerinde düşey satırlarda gruba ayırmıştır.
Alman bilim adamı Julius Lothar Meyer ve Rus bilim adamı Dmitri Mendeleyev periyodik tablonun babası olarak kabul edilir. Her ikisi de birbirinden habersiz olarak dikkate değer benzer sonuçlar üretmişlerdir. Mendeleyev atomların artan atom ağırlıklarına göre sıralandıklarında belli özelliklerin tekrarlandığını görmüştür. Daha sonra elementleri tekrarlanan özelliklerine göre alt alta sıralayarak ilk iki periyodu yedişer, sonraki üç periyodu ise onyedişer element içeren bir periyodik sistem hazırlamıştır.
Mendeleyev’in hazırladığı periyodik sistemde bazı yerleri henüz keşfedilmemiş elementlerin olduğunu düşünerek boş bırakmıştır. Daha sonra bulunan skandiyum, galyum, germanyum elementleri tablodaki boşluklara yerleşmişlerdir.
1895 yılında Lord Rayleigh, 1898 yılında periyodik tabloda bilinen hiçbir yere oturtulamadığı yeni bir soygaz (argon) keşfettiğini bildirdi. William Ramsay bu elementin klor ile potasyum arasında bir yere konulabileceğini önerdi. Helyum da aynı grubun bir üyesi olarak düşünüldü. Bu grup elementlerinin değerliklerinin sıfır olması nedeniyle sıfır grubu olarak adlandırıldı.
20.yüzyılın ortalarında Glenn Seaborg’un çalışmasıyla Periyodik tablodaki en son büyük değişiklik ortaya çıktı. 1940’ta plutonyumu bulmasıyla başlayan araştırması, 94’ten 102’ye kadar olan tüm uranyum ötesi elementleri bulmasıyla sürdü. Periyodik tablodaki lantanit serisinin altına aktinitler serisini yerleştirdi. 1951’de Seaborg bu çalışmaları ile kimyada Nobel Ödülünü kazandı. 106 nolu element seaborgiyum (Sg) olarak adlandırıldı.