Kuşların göç etmesi konulu hikaye yazınız.

4.sınıf Türkçe dersi için verilen 5. TEMA DOĞA VE EVREN Dağdaki Kaynak etkinlik sorularından birisi.  Soru şu şekilde:

• Hikâye unsurlarını kullanarak defterinize bir hikâye yazınız. Yazınızda olayları oluş sırasına uygun yazmaya dikkat ediniz. Yazdıklarınızın içeriğine uygun bir başlık belirleyiniz. Yazdıklarınızı dil bilgisi ve anlatım bozukluğu yönünden kontrol ediniz.

Olay: Havaların serinlemesiyle kuşların sıcak memlekete gitme hazırlıkları ve yolda yaşadıkları ilginç olaylar.
Konu: Kuşların göç etmesi
Kişiler: Anne kuş, Baba kuş ve yavruları.
Yer: Orman
Zaman: Sonbahar

Göçen kuşlarla ilgili hikaye:

Kırlangıç Piko

Kerpiç evin saçağındaki yuvasından kafanı çıkarası ile geri dönmesi bir olmuştu Piko’nun. Küçük bir kırlangıç yavrusu olan Piko, hemen annesinin kanatlarının altına sokulmuştu. Babası, “artık havalar soğudu, Afrika yolculuğumuz yakında başlayacak” dediğinde yeni yerler keşfetmek için sabırsızlanan Piko hemen söze atıldı: “Afrika neresi baba.” Babası kırlangıçların göçmen kuşlar olduğunu, havalar soğuyunca sıcak ülkelere göç etmeleri gerektiğini daha önce anlatmıştı. Ama bunun bu kadar çabuk olacağını düşünmemişti Piko. Çünkü arkadaşı Serçe’den ayrılması gerekecekti. Serçeler göç etmedikleri ve ondan uzak kalacağı için üzülen Piko’yu annesi teselli etmişti. Havalar ısındığında yeniden buraya geleceklerini, insanların ilkbaharın geldiğini kendilerinin geri dönmesi ile anlayacaklarını ve arkadaşı Serçe ile yeniden buluşacaklarını anlattı annesi kanadıyla Piko’nun tüylerini okşarken.

Piko sabah olunca müthiş bir cıvıltı ile uyandı, gerçekten de bütün kırlangıçlar gökyüzünde daireler çiziyor, sanki onları çağırıyorlardı. Babası “hadi Piko, Serçe ile vedalaş gel, yolculuk vakti geldi” diyordu. Piko, ailesi ve akrabaları artık sıcak ülkelere göç etmek için hazırdı. Piko daha önce bu kadar kırlangıcı hiçbir arada görmemişti. Annesi yolculuk boyunca birçok farklı kuş ile karşılaşacağını, Afrika’da daha önce hiç görmediği değişik ağaçlar ile tanışacağını anlattı Piko’ya. Yolculuk çok güzel geçiyordu, Piko’nun kanatlarının nasılda güçlendiğini gören annesi onunla gurur duyduğunu söyledikçe Piko daha da cesaretleniyor, sürüden geri kalmamak için elinden geleni yapıyordu. Piko gökyüzünde ilk olarak leylekler ile karşılaşmıştı. Kendisinden oldukça büyük olan bu kuşlar yanlarında o kadar hızlı geçmişlerdi ki Piko onların hızına hayran kalmıştı. Ama çubuk gibi bacaklarının o kocaman gövdelerini nasıl taşıdığına akıl erdirememişti. Sonrasında yanlarından bir ördek sürüsü geçmişti. Kafalarının üzerindeki yeşil tüyler çok hoşuna gitmişti Piko’nun. Derken sağnak yağmur başlamış ve Piko’nun tüyleri oldukça ıslanmıştı ve uçmakta zorlanmaya başlamıştı ki sürü liderinin mola vermek için aşağıdaki ormanlık alana gölün kenarına doğru pike yapmasıyla derin bir nefes almış ve rahatlamıştı.

Dinlenme ve yemek molası için ormana konmak üzere alçalmışken duydukları art arda gelen şiddetli sesler sonrası yeniden yükselmeye başlamışlardı.  Piko korku içinde annesinin kanatları altına sığındı. Babası, “korkma yavrum avcılar az önce yanımızda geçen ördekleri vurmak için ateş ediyorlar” dediğinde; Piko kim, neye, neden ateş ediyor sorularını art arda sıralamaya başlamış ve buna bir anlam verememişti. Ormanda ağaçların arasına saklanan avcıları görmek mümkün değildi. Piko ve ailesi kondukların ormanda karınlarını bir güzel doyurmuşlardı. Leylek, ördek, yaban kazı gibi göçmen kuşlar da burada mola vermiş, gölde yemek arıyorlardı. Avcıların keyfi yerindeydi. Piko ilk defa tüfeği orada görmüştü. Büyük bir patlama ile etrafa saçılan saçmalar önüne gelen her şeyi parçalayacak güçteydi. Piko gölde yemek arayan diğer göçmen kuşları avcıların elinde kurtarmak için bir şeyler yapmaları gerektiğini düşündü ve babası ile konuşmaya karar verdi ve kendince bir plan yapmıştı. Babası, leylek ve ördek gibi kuşların çok büyük oldukları için ormanda rahat uçamayacaklarını ve bu yüzden onların avcıları korkutup kaçırmalarının mümkün olmadığını söylediğinde, piko birden söze atıldı “öyleyse biz yaparız”, “Biz kırlangıçlar çok küçüğüz, ağaçların arasında rahatlıkla uçabiliriz” diye devam etti Piko. Sonunda çok tehlikeli olsa da babası ikna olmuş ve sürünün lideri ile konuşarak plan yapmaya başlamışlardı. Avcıların bütün dikkati göldeki büyük kuşlardayken önce ormandan müthiş bir kuş cıvıltısı yükseldi, sorasında hemen yanı başlarından uçan kırlangıç sürüsünü gören avcılar şoke olmuşlardı. Kırlangıçlar ard arda yaptıkları pikeler ile avcıları korkutmayı başarmışlar ve onları kaçırmışlardı. Bu durumu fark eden diğer kuşlar teşekkür için onların yanlarına gelmişlerdi. Piko, uzun gagası ve kocaman gerdanı olan pelikan ile şimdiye kadar gördüğüm en güzel kuş dediği Flamingo ile orada tanışmıştı. Up uzun bacakları, pespembe tüyleri ve asil yürüyüşü ile flamingolara hayran kalmıştı. Piko, yeni arkadaşlar ile tanışmak ve yeni yerler keşfetmek için yola çıkmaya hazırdı…