Peygamberimizin nasıl bir çocukluk hayatı geçirdiğini düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.

Peygamberimiz (sav) in çocukluğu zorluklarla geçmiştir. Peygamberimiz (sav) henüz dünyaya gelmeden babası vefat etmiştir. Haliyle babasız bir çocukluk geçirmiştir. Bir müddet dedesi Abdülmuttalip tarafından büyütülmüştür. Sonrasında amcası Ebu Talip Hz Peygamberimize kol kanat germiştir. Annesi ile altı yaşına kadar birlikte olan Peygamber efendimizin annesi O, 6 yaşındayken vefat etmiştir. Böylelikle küçücük yaşta hem yetim hem öksüz kalmıştır. Bundan sonra Hz Peygamberimiz dedesinin himayesine verilmiştir.

 

Dedesi Abdülmuttalip onu çok severdi. Anne ve babasının yokluğunu hissettirmemek için oldukça çaba sarf etmişti. Ona şefkat gösteriyor onun güzel bir çocukluk geçirmesi için eşenden geleni yapıyordu. Fakat gün geldi dedesinin ömrü vefa etmeyip Abdülmuttalip Hakkın rahmetine kavuştu. Sevgili peygamberimiz artık dedesini de kaybetmişti. Daha çocukluk çağında birçok kayıp yaşamıştı. En yakınlarının ölümleriyle yüzleşmişti.

 

Dedesinin vefatı üzerine Hz Peygamberimizin (sav) bakımını amcası Ebu Talip üstlendi. Dedesi vefat ettiğinde 8 yaşındaydı. Bundan sonra amcası onu büyütmeyi devraldı. Ona çok iyi davrandı. Tıpkı babalık yaptı. Sevgi ve şefkat gösterdi. Amcasıyla birlikte çalışıyordu. Bundan sonraki çocukluk hayatı çalışarak geçti. Amcası da ona iş öğretmekten çekinmiyordu. Uzun yıllar birlikte ticaret yaptılar.

 

Onun çocukluğu temiz ve duru geçti. Sade ve bir bu kadar da amca çocukları ile birlikte ve iş hayatında devam etti. Bu güzel ve sevimli çocuk sevgi ve saygı doluydu. Ne annesine ne de onun büyümesinde emeği olan amcasına ve dedesine saygısızlığı olmamıştır. Yeğenleriyle yani amcasının çocuklarıyla kardeş gibi büyümüştür.

 

Kısacası Peygamberimizin (sav) çocukluğu en sevdiklerine özlem ile geçmiştir. Yani buruk bir çocukluktu onunkisi. Daha küçücükken babasızlığı, anne ölümünü, dede ölümünü tatmıştı. Bütün bunların tek mesajı vardı o da Onun bunları yaşayarak olgunlaşması. Kaderin gelecekte önüne getireceklerine daha sabırla ve daha dayanıklılıkla yaşlaşmasıydı. Çünkü Onu çok zor ve mücadelelerle dolu bir hayat yolculuğu bekliyordu. Hayat, kader ya da Allah Onu daha çocukken sıkıntılara hazırlıyordu. Biz de Onun çocukluğunu öğrenerek sahip olduklarımız için şükretmeli ve onların kıymetini kaybetmeden bilmeliyiz. Bilmeliyiz ki sonrasında pişman olmayalım.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.