“Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.” vecizesini dinin, örf ve âdetlerimizle ilişkisi bakımından değerlendiriniz.

“Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.” vecizesini dinin, örf ve âdetlerimizle ilişkisi bakımından değerlendiriniz.

Bu güzel vecize Hz Ali (ra) tarafından söylenmiş anlamlı ve hala bize rehberlik yapan bir vecizedir. “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.” İfadesi oldukça anlamlı bir ifadedir. Bu ifadenin hem dinî hem dini hem örf ve adetlerimize bakan tarafları vardır. Bu her iki değerimizi bir bütün olarak kapsayan ve çizmemizi açıklayacağız.

Dini boyutunu şöyle ifade edebiliriz; söz konusu vecizede bir “öğreten”den bahsedilmiş. Dinimizde öğrenmek ve öğretmek çok mukaddes fiillerdir. İşte bu önemi harika bir şekilde Hz Ali (ra) ifade etmiştir. Tek bir harfin dahi öğretilmesinin karşılığının kırk yıllık hizmetkarlıkla aynı değere denk geleceği vurgulanmıştır. Sonra sözün İslamın dört halifesinin sonuncusu olan Hz Ali tarafından söylenmesi de dikkat çekilmesi gereken dine bakan başka bir yönü.

Örf ve adetlerimize bakan yönü ise; gelenek ve göreneklerimizde büyüğe ve öğretene saygı vardır. Bizim toplumumuzda öğretmene değer verilir. Öğretmelik mesleği eskiden beri saygın bir meslektir. O kadar ki yılda bir günün öğretmenler günü olarak isimlendirilmesiyle kıymetli öğretmenlerimizin toplumumuzdaki yeri ve önemi açık bir şekilde görülebilmektedir. İşte bütün bu hakikatlere dayanarak diyoruz ki “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.