Kısa Hikaye Örnekleri

Ev ödevi olarak kısa hikaye yazması istenilen öğrencilerimize yardımcı olması açısından değişik bir kısa hikaye hazırladık. Hayal gücünün sınırlarını aştık, biraz tatil, biraz ticaret, birazda zeka isteyen enteresan bir hikaye yazdık. Umarız beğenirsiniz.

Kızgın Güneş

Altın sarısı bir kumsalı olan serinler tatil beldesi halk plajı bir yaz mevsiminin daha gelmesiyle dolmaya başlamıştı. Maldivler turkuazlığındaki deniziyle de ahenkli bir bütün oluşturmuştu bu kumsal. Deniz her ne kadar serin olsa da görüntüsüyle girilebilecek albenilikteydi. Henüz yaz mevsiminin girizgâhındaydı bu belde. Mamafih güneşin yakıcı yönü kendini çoktan göstermişti. Öyle ki bu acımasız güneş, hassas derilerde kızarıklıklar yaratabilir, dirençsiz bedenlerde güneş çarpmasına neden olabilirdi. Tatil yapıp denizin serinliği karşısında huzur bulmak isteyenler, güneşe karşı teyakkuzda olmalıydılar.

İşte böyle bir gün plajda bir noktada ela renkli büyük bir şemsiyenin altında konuşlanmış Zeki Akmeşe ticari bir faaliyet güdüyordu. Sahildeki tatilcilere satmak maksadıyla belediyeden kopardığı izinle kendisine tahsis edilen yerde haşlanmış mısır satma işiyle meşguldü. Fahiş fiyatın biraz üstünde sattığı mısırlar sayesinde kar marjını pek yüksek tutabilmişti. Bizzat tarladan sıkı fıkı çiftçi dostlarından ucuz fiyata toptan aldığı mısırlar sayesinde yaz mevsiminde köşeyi dönebilirdi. Halkın içinden bir adam olan Zeki, müşterilerine sıcakkanlı davranır, böylece bir gelenin bir daha gelmesine vesile olurdu. Bu, bir kişiliğin dışa yansıması kadar, ticari bir stratejiydi. Üslubu en az yakıcı güneş kadar sıcaktı. Ayrıca ‘’5 mısır alana 1 mısır benden’’ kampanyası da büyük ilgi görmüştü. Böylesi bir pazarlama stratejisiyle, hipermarketlere, büyük mağazalara nispet yapmış, önce müşteri prensibiyle kazanımlarını uzun vadeye yaymak istemişti.


Zeki Akmeşe, akıllardaki bir seyyar satıcı figüründen çok daha fazlasıydı. Evvelki senelerde pek çok seminere, eğitime katılmış, sertifikalar almıştı. Bu nedenle tablasındaki hijyen kurallarına harfiyen uyardı. Elleri Norveçli balıkçıların elleri gibi temiz ve yumuşak, mısır kazanı ve tuzlukları görüntüsünden anlaşıldığı kadarıyla oldukça temizdi. Zaten kendisi de bu hususlarda oldukça titizdi.

Güneşin kızgın bir tava vazifesi gördüğü bu 3 ay boyunca paraya para demeyen Zeki, oldukça para kazandı. Kazandığı paraları türkü barlarda, lüks restoranlarda çocukluk arkadaşlarıyla yiyen Zeki, fırsat buldukça da kendini denizin turkuaz sularına bırakıyordu. Denizde sarf ettiği efor onu her zaman acıktırıyordu. Denizden her çıktığında kendini aç bir kurt gibi hisseden Zeki, soluğu her seferinde arkadaşının esnaf lokantasında alıyordu. Sac kavurma, popüler yemeğiydi. Etçil bir yapısı vardı.

Bir gün mısır satarken kendini halsiz hissetti. Açlığın verdiği bir halsizlik değildi bu. Bir hastalık öncesi halsizliği andırıyordu. Öyleydi de. Bir gün önce denizde fazla kalmanın sıkıntısını çekecekti. Kafasına güneş geçmişti artık. Kızgın güneş onu da çarpmıştı. Kendine birkaç gün izin veren Zeki, bahçesi selvi ağaçlarıyla çevrili müstakil evinde istirahat etti. Doktorunun yazdığı reçetedeki ilaçları da eczaneden temin eden Zeki, artık bu sıcak aylarda daha temkinli olacaktı. Bu aylarda güneşe güvenilmeyeceğini anlamıştı.

Hastalıktan sonra iyileşip bomba gibi işine geri dönen Zeki Akmeşe, o yaz bir daha güneşe çıkmamaya özen gösterdi. Afrika sıcaklarından o da bunalmıştı bir kere.

“Kısa Hikaye Örnekleri” için 3 yanıt

sana ne ! için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.